7 Ocak 2017 Cumartesi

Immanuel Kant

A. KANT FELSEFE VE KISA TANIM

kant felsefeKant felsefe hakkında ne düşünüyordu? Immanuel Kant(1724-1804) felsefe tarihini derinden etkilemiştir. Epistemoloji, metafizik etik, mantık, estetik başlıca odak noktalarıdır. Tutarlı bir sisteme sahiptir. Newton’un fiziği yasalaştırması gibi felsefeyi sağlam temellere oturtmaya çalışır. Kavramda ve görüde kesin a priori bilgi öğeleri arar. Analitik(aydınlatan) bilgi ve sentetik(genişleten) bilgi tasnifi yapar. Burada da sentetik(genişletici) bilginin a priori(önsel) olanının mümkün olduğunu söyler ve Saf Aklın Eleştirisi’nde bunun imkanını sorgular. Çalışmaları Saf Aklın Eleştirisi adlı eseriyle yeni bir döneme girmiştir. “Kritik öncesi” ve  “Kritik” dönem olarak betimlenen felsefe hayatı kendinden sonraki felsefeyi şekillendirmiştir. “Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena” adlı eserini Saf Aklın Elektirisi’nin bir özeti, önsözü mahiyetinde yazmıştır. Kritik felsefedeki arayışlarının insanlar tarafından anlaşılamaması üzerine bu prolegomenayı, önsözü hazırlamıştır. Biz Kant’ın “Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena” adlı eserinden yola çıkarak felsefe ve filozoflar hakkındaki görüşlerini çözümleyeceğiz.

B. PROLEGOMENADA FELSEFE VE FİLOZOF

kant misafirleriyle felsefeHenüz ikinci paragraftarolego  Pmena’yı “felsefe tarihini kendi felsefeleri sayan bilginler” için yazmadığını söyler. [1] Burada onun karşı çıktığı şey, kendini filozof sayan aslında felsefe yapmayan, kendi görüşlerini dikte eden kişilerdir. Onun bütün eserlerinde evrensel ve kesin olanı aradığı görülmektedir.
“Locke ve Leibniz’in denemelerinden , bu yana hiçbir olay Hume’un metafiziğe yaptığı saldırıdan daha önemli olmamıştır”[2] der. Burada   Locke ve Leibniz’in metafiziği sorgulayan ama Hume kadar önemli olmayan çalışmalarını kast eder. Hume ise olayı aydınlatmamış ancak kıvılcım sıçratarak Kant gibi filozoflarda yanmasını sağlamıştır.  Hume neden ve etkinin bağlantılılığı kavramından yola çıkmıştır. Aklın a priori olarak ve kavramlardan hareket ederek böyle bir bağlantılılığı düşünebilmesinin tamamen olanaksız olduğunu söyler.  Böylelikle metafizik mümkün değil ve a priori bilgileri de yanlış damgalanmış deneyler midir? diye sorar. Kant, hemen sonrasında Reid, Oswald, Beattie ve Priestley’i Hume’a haksızca saldırmakla suçlar.  Onlar saf düşünmeyle ilgili olan aklın doğal yapısının derinlerine inmemişlerdir. Bu eleştiriler biraz da Kant’ın onları dolaylı ve ikincil kaynaklardan okumasından kaynaklanmaktadır.
Felsefenin de güvenilir olanı a prioridir. Onun transendental idealizmi felsefe anlayışıdır. Transendental felsefe, saf aklın felsefesidir.  Pratik ve duyumla ilgili olanın tersidir. Kesin ve gerçek felsefe transendental ve saf akıldan olmalıdır.[3] Şu ana kadar böyle bir felsefenin olmadığını ve metafiziğin transendental olmak iddiası olsa da aslında böyle değildir.  Kant’ın aklın kendisinin eleştirisiyle ilgilenmekteki tek amacı transendental felsefeyi gerçekleştirmektir.[4] Eleştirel felsefe Prolegomena’da metafiziği eleştirip onu bilim olmaya davet eder. Bilim olmuyorsa da bilimlerin ve felsefenin yolundan çekilmelidir.  Metafiziğe ve nedensel olmayışa karşı olan Hume onu dogmatik uykudan uyandırmış ama uyandırdıktan sonra görünmez olmuştur. Kant onu bu yönüyle eleştirir. Aslında bahsi geçip de eleştirmediği kavram veya kişi yok gibidir. Zaten “kritik felsefe” yargıdan önce eleştirinin asli olmasını ifade eder. Filozofun görevi dış dünyaya ait bir yargıda bulunmaktan önce bunun eleştirisini yapmak, zihnin işleyişini ve limitlerini belirlemek, sağlam bir temel kurmaktır.(dmy.info/felsefe-nedir)
Bütün eser boyunca David Hume’a ciddi sayıda referans görürüz. Hume (1711-1776) deneycilik ve şüphecilikle ilgili kıta Avrupa’sından epey erken vakitlerde önermelerde bulunmuş İskoç filozoftur.   Kant’ın bu eserinde bahsettiği John Locke(1632- 1704) ile birlikte aydınlanmanın temsilcisidir. Kant’ı dogmatiklikten uyandıran filozof olarak dikkat çekmiştir.  Neden ve etkinin bağlantılılığını ona hatırlatmıştır. Bilimsel bilginin varlığında bu gereklidir. Hume’a karşı çıkılan noktalar da fazladır. Hume bilgiyi deneyle sınırlar ve deneyi aşan bilgiye olanaklı bakmaz. Kant’ta ise deney bilginin bir durumudur. Rasyonalist Kant’ın asıl amacı deney gibi değişken bilgi türleri değil, önceden içerilmiş olan ve bilgiyi genişleten sentetik- a priori bilgilerdir. Kant Hume’un şüpheciliğinden şikayetçidir de. “Şüphecilik metafizikten ve onun polissiz diyalektiğinden çıkmıştır”[5] der.
Immanuel Kant Aristoteles’in kategorileri düşüncesine katılır ve eski adlandırmayı kullanır.[6] Ancak onun kategorilerinin eksik olduğunu söyler.  Kant’ın kategorileri dört ana başlıkta on ikiye ayrılır. Sentetik ve a prioridir. Newton’un yasaları gibi mecburidir. Bilginin ön durumlarıdırlar.
kant felsefeRené Descartes(1596-1650)  bir başka atıf yapılan filozoftur. Rasyonel düşünme tarzı olarak benzerler ancak idealizmin nitelikleri konusunda Kant’ın itirazları vardır. Descartes deneysel idealizmi ve Berkeley’in mistik anlayışıyla karıştırılmaktan kaygı duyar. İdealizmi şeylerin varlığıyla ilgili değildir. Şüpheciliğiyse Descartes’ın cisimler dünyasını reddeden bir tarzda değil, duyusal tasarım, uzay ve zamanla sınırlıdır. [7] Descartes’dan ayrılmak için idealizmine eleştirel idealizm adını vermek ister.

C.SONUÇ

120px-Unter_dem_Popo-Mutter_Erde_fecSaf Aklın Eleştirisi’ni açıkayıcı bu eserde ana sorun “metafiziğin bir bilim olarak varlığı”dır. Onun büyük “kritik” projesinde daha anlaşılır bir özet mahiyetindeki bu eser Kant felsefesinin ve Alman idealizminin ana hatlarını görmek bakımından dikkat çekicidir. Onun metafiziği sorgulaması ve mümkünse bir bilim olarak kurmaya çalışması Aristoteles’in “ilk felsefe”sini hatırlatır. Varlığın ilke ve nedenlerini araştıracak bu bilim Kant’ın kurmak istediği metafizik anlayışına benzer. İnsan doğal olarak metafizik yanlara sahiptir. Sonlu var oluşu güvence altına alma isteğinden maddenin ötesine dair yargılar türer. Dolayısıyla metafizik filozofun mecburi konularındandır. O, a priori olarak saf felsefeyi kurma hareketinde anlama yetisini konu edinirken “metafizik” bulgulara rastlar. Neyi bilebilirim, Neyi yapmalıyım, Ne umabilirim, gibi aşkın olmayan sorularla da soruşturmalarını sürdürür. Rastlantısallığa ve sınırsız şüpheciliğe karşı çıkar. Felsefeyi tüm bilgilerin temeli olacak şekilde yasalaştırmak ister. Prolegomena’da da bu isteğin metafizikle ilgili anlaşılmayan taraflarını analiz etmesini görürüz. Eleştiri felsefesinin önsözünde felsefeye evrensellik katmak ve onun metafizikle bağlarını ortaya serme amacı vardır.
Başlıca Eserleri 
Kritik der reinen Vernunft (Saf aklın Eleştirisi), 1781 
Prolegomena zu einer jeden künftigen Metaρhysik (Gelecekte Bir Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena), 1783 
Grundlegung zur Metaρhysik der Sitten (ahlâk Metafiziğinin Temellendirilmesi), 1785 
Kritik der praktischen Vernunft (Pratik aklın Eleştirisi), 1788 
Kritik der Urteilskraft (Yargı Gücünün Eleştirisi), 1790 
Religion innerhalb der Grenzen der bloßen Vernunft (Salt aklın Sınırları İςinde Din), 1793 
Metaρhysik der Sitten (ahlâk Metafiziği), 1797 
ferughen das kleinen 



0 yorum:

Yorum Gönder